Tomar, yaptığı yazılı açıklamada, kronik böbrek hastalığının toplum sağlığını tehdit eden bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade etti.

Tüm dünyada yaklaşık 850 milyon, Türkiye'de ise 9 milyondan fazla böbrek hastası bulunduğunu kaydeden Tomar, hastaların yüzde 90'ının bunun farkında olmadıklarına dikkati çekti.

Kronik böbrek hastası olan kişilerin, benzer yaş grubundaki sağlıklı insanlara kıyasla 10-20 kat yüksek ölüm riskiyle karşı karşıya bulunduklarını aktaran Tomar, şöyle devam etti:"40 yaşından sonra böbrek kapasitesi her yıl yaklaşık yüzde bir oranında azalmaktadır. Böbrek hastalığı sinsi seyri dolayısıyla böbrek işlevinin yüzde 85-90'ı kaybedilinceye kadar herhangi bir bulgu vermeyebilir. Oysa kronik böbrek hastalığı erken dönemde tespit edilebilirse alınacak önlemler ve düzenli kontrollerle hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ya da durdurulabilir."

Tomar, basit idrar ve kan tetkikleri ile erken dönemde hastalığın tespitinin mümkün olduğunu belirterek, "Yüksek risk grubunda olan, şeker hastaları, hipertansiyonu olanlar, 60 yaş üstü kişiler, ailede böbrek hastalığı olanlar, kalp-damar hastalığı olanlar ve obezitesi olanların düzenli tarama yaptırmaları önerilir." ifadesini kullandı.

Özdem Davraz Tomar, böbrek sağlığının korunması noktasında yapılması gerekenlerle ilgili şunları kaydetti:"Tuz tüketimini günde 6 gramla sınırlayın. Lifli gıdalarla sebze ve meyvenin ağırlıkta olduğu bir beslenme tercih edin. Günde 2 litre su tüketin, haftanın 3 ya da 4 gününde en az 30 dakika tempolu yürüyüş yapılmalı. Ağrı kesici ve gereksiz ilaç kullanımından kaçının. Doktor tavsiyesi olmadan ne olduğunu bilmediğiniz bitkisel ürünleri kullanmayın."