Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan düzenlediği basın toplantısında 2023 fındık sezonunu değerlendirerek, gündeme dair basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Her tarım ürününde olduğu gibi fındıkta da çok üretenin kazandığını belirten Karan, “Nisan ve Mayıs ayında ‘bu sene fındıkta bereketi bir yıl olacak’ derken çuvala giren ürünle hayal kırıklı yaşadık. 2023 yılı hasat dönemini bir önceki yıla göre önemli bir kayıpla kapattık. Bu sene rekolte tahminlerin çok altında gerçekleşti. Rekoltenin düşük olması aslında üretici başta olmak tüm sektörün kaybıdır. Düşük rekolte ihracat rakamlarına da eksi olarak yansıyacak ve ülke olarak fındıktan elde edeceğimiz döviz girdisi düşecektir. O yüzden fındıkta daha fazla üretim ve kazanç diyoruz. “Fındık az olsun, fiyat çok yüksek olsun” söylemlerinin artık üreticiye bir getirisi olmadığını herkes görmekte. Örneğin bahçesinden ortalama bir ton ürün alan bir üretici bu sene 350-400 kilogram ürün aldı. Bunu ortalama 100 liradan sattı ve eline 35-40 bin lira para geçti. Bir ton fındığı olsaydı ve bunu ortalama 85-90 liradan satmış olsaydı eline 85-90 bin lira geçecekti. Yani ürün kaybından kaynaklı 40-45 lira bir kayıp söz konusu. Her zaman az üreten değil, çok üreten kazanır” dedi.

Karan fındık fiyatıyla ilgili ise şunları kaydetti;“Rekolte düşüklüğüne ve arz-talep ticaretine göre serbest piyasada fındık fiyatı çok kısa bir sürede Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıklamış olduğu 82.5 liranın üzerine çıkarak 100 lira bandını aştı. 110 lira bandını gören ürecilerinin çoğu mantıklı olarak ürününü satarak paraya çevirdi. Bilindiği gibi 110 lirayı gören fındık birden güçlü alıcıların müdahalesi sonucu 95 liraya kadar düşürüldü. Şuan fındık fiyatı 100-102 lira bandında stabil bir şekilde seyrediyor.
 

Bu saatten sonra fındık fiyatı yükselir mi diye soracak olursanız; araz, talepçiler bilir. TMO’nun dışında kimsenin elinde ciddi manada bir stok yok. Zaten asıl amaç TMO’nun elindeki eski ve yeni 120 bin ton civarındaki fındığı ucuz fiyattan piyasaya sürdürmek. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve TMO yetkililerinin beyanatı, “ofis tarafından yılbaşına kadar piyasaya bir kilogram dahi kabuklu fındık sürülmeyeceği” yönünde. Görülen o ki, güçlü alıcı yılbaşına kadar piyasa üzerindeki baskısını sürdürecek. Ondan sonrası TMO’nun uygulayacağı yeni fındık politikası bağlar. Ama şunu net söyleyebilirim; bu saatten sonra fındık fiyatı çokta 100 liranın altına düşmez. Aslında fındık fiyatının 110 liralardan 95 liraya kadar düşmesi ardında güçlü alıcı tarafından manavları bitirme planı yatıyor gibi görünüyor. Üretici kanadında ürününü satan sattı, bekletenlerin ise çok da bir kaybı söz konusu değil. Şuanda 110 lira bandından ürün alan manavlar bir kilogram fındık satamıyor. Manavların dükkanları ağzına kadar dolu. Çoğu da 110 liradan aldıkları ürünler. Biz zamanında “bu tekelci zihniyet ne yerli manav, ne tüccar ve nede sanayi bırakacak” derken kimse bizi dikkatte almıyordu. Şimdi herkes dediğimize geldi mi?”

“KAHVERENGİ KOKARCA FINDIK İÇİN ÇOK CİDDİ BİR ZARARLI”

Son günlerin önemli gündem maddesi olan Kahverengi Kokarca zararlısının fındık için ciddi bir tehlike olduğunun altını çizen Karan, “Ordu ilinin bu sene bu zararlıdan dolayı başı çok ağrıdı. Ağrımaya da devam ediyor. Bizde aynı sorunu yaşamak adına İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde bu zararlıyla mücadele noktasında topyekün bir seferberlik başlatıldı. Artık köylerimizde hatta şehir merkezinde dahi evlerimizde görmeye başladığımız bu zararlıyı mutlaka ve mutlaka yok etmeliyiz. Çünkü bir ergin Kahverengi Kokarca gelecek yıl 250-300 tane oluyor. Biz bunu yok etmezsek, fındık başta olmak üzere tarım ürünlerine musallat olacak ve zarar verecektir. Bu zararlı kış döneminde evlerde kapalı alanlarda saklanıyor. Her Giresunlunun köyünde bir evi var mutlaka, köy evlerimizi sık sık kontrol edelim ve bu zararlının çoğalmasına engel olalım” şeklinde konuştu.

“FİSKOBİRLİK’E BUGÜN SAHİP ÇIKMAYANLAR BİR GÜN GELİR HESABINI VERİR”

Ziraat Odası Başkanı Karan FİSKOBİRLİK ile ilgili sorulan sorulara ise şu şekilde cevap verdi;

“Öncelikle şunun herkes tarafından bilinmesini ve akıllardan çıkartılmasını isterim; FİSKOBİRLİK Giresun’un ve fındık üreticisinin öz kazanımıdır. Her ne kadar birileri babasının öz malı gibi davransa da bu gerçeği hiç kimse değiştiremez buna da gücü yetmez.

İşe benim FİSKOBİRLİK ile ilgili mücadelemin asıl sebebi de budur. Bende makam, mevki ve maddi kazanç peşinde koşmuş olsaydım sessiz, sedasız, başımı kuma gömer bir kenarda otururdum. Birilerinin ihtiras, ego, makam ve mevki hırsı yüzünden bu kurum kan kaybetmeye, dipsiz kuyunun dibine doğru gitmeye devam ediyor. Hiç kimse gaipten gazel okumasın, şu kadar ciromuz var, şu kadar ihracat gerçekleştirdik. Bende isterim FİSKOBİRLİK üretsin ve ekonomiye, istihdama katkı sağlasın. Ama ticarette bir gerçek vardır, oda kazancın giderini karşılamıyor zarar ediyorsan demektir. Sizin veya siyasilerin FİSKOBİRLİK’in bankalara sadece ödediği dönem faizinden haberiniz var mı? Ben açıklamayayım çıksın kurumun başkanı veya yöneticileri açıklasın.

Kurumun başkanı demişken aynı zamanda AK Parti Sakarya Milletvekili olan Lütfi Bayraktar, geçtiğimiz günlerde kamuoyunda baya gündem oldu. Milletvekili maaşının yetmediğini belirten şahıs için yardım kampanyası başlatalım diyen vatandaşların dahi olduğunu duyduk. Milletvekili seçilmesine rağmen halen kurumdan hatırı sayılır bir maaş alan ve bütün imkanları halen kullanan bu şahıs istifa etmemekte kararlı gözüküyor. Ne kadar etik ve ne kadar kanuni onun takdirini kamuoyu ve yetkili merciler versin. Gelin görün bu şahıs milletvekili seçildikten sonra yönetim kurulu toplantısı için bir günlüğüne kuruma gelip, gidiyor. İktidar milletvekilisin ya, ne FİSKOBİRLİK ne de fındıkla ilgili bir kelam açıklaması yok. Burada “milletvekili maaşım yetmiyor” açıklamasının ardından AK Parti Genel Merkezi tarafından siyasi açıklama yapmasına yasak getirildiğini de duyduk. Neden istifa etmiyor bilemiyoruz. Ya milletvekili maaşı etmediği için ya da istifa ettikten sona korktuğu bir şeyler var. Bu şahıs bir erdemlik gösterip istifa etmiyor ancak diğer taraftan başta Giresun’daki siyasi iktidar temsilcileri olmak üzere siyasi iktidardan en ufak bir ses yok. Ama bugün sesini çıkartmayıp, kafasını kuma gömenler bu kurum tamamen battığında bunun hesabını çok ağır verir.”


“ADAY ADAYLIĞIYLA İLGİLİ BİR DÜŞÜNCEM YOK”

Karan belediye başkan aday adayı olmayı düşünüyor musunuz sorusuna ise şöyle cevap verdi;

“Önümüzde 31 Mart 2024 yerel seçimleri var. AK Parti’den Giresun belediye başkan aday adaylığı için şahsımın da yazılıp, çiziliyor ve kamuoyunda konuşuluyor. Öncelikle beni bu görevde görmek isteyen tüm Giresunlulara teşekkür ederim. Şu anda öyle bir düşünce ve çalışmam yok. Ama siyasette rahmetli Süleyman Demirel’in ‘Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” söylemi geçerlidir. Ben AK Parti Giresun merkez ilçe teşkilatı kurucularındanım ve bu partinin en şaşalı döneminde merkez ilçe başkanlığı yaptım. İlçe başkanlığından sonra aktif siyaseti bırakarak, işimize gücümüze baktık ama partimizden hiçbir zaman kopmadık. Siyaset millete hizmet etme sanatıdır. Sorumluluğu ağıdır. Eğer bir yere aday olur ve nasip olurda seçilirseniz o sorumluluğu sonuna kadar taşımalısınız. Bizde eğer bir gün Allah nasip eder bir yere aday olur, seçilirsek o sorumluluğu en iyi şekilde taşırız. Ama şuanda öyle bir düşüncem yok. Zaten hali, hazırda yüzde 99 başarılı bulduğum bir belediye başkanı var. Aytekin Şenlikoğlu, bana göre pandemi ve ekonomik krize rağmen güzel işler yaptı. bana göre başarılı” dedi. (Haber Merkezi)