Mantarları araştırırken hem zevkli bir hobi edinmiş oluruz hem de doğada bolca vakit geçiririz. Mantar fobisini yenmenin en güzel yolu mantarları hobi edinmektir. Mantar kaynaklı dünyadaki ölümlerin yüzde 90'ının müsebbibi köygöçüren mantarını salyangoz yediğinde ona bir şey olmazken, insanlar yediğinde ölümle sonuçlanabilen zehirlenme kaçınılmazdır. Sebebi çok basit. Böceklerin, salyangozların sindirim sistemleri ile insanlarınki farklıdır” dedi.

“İlk önce en ölümcül mantarlar, daha sonra kolay tanımlanan en lezzetliler öğrenilmeli”

Zehirli ile zehirsiz mantarı ayırt etmenin teknik bir yolu yöntemi olmadığını vurgulayan Naim Güleç, “Mantarları yakından tanımak isteyenler öncelikle doğru bilinen yanlışları öğrenmekle işe başlamalıdır. Sözgelimi, kurtlanan mantarlar yenilebilir, böceklerin yediği mantarlar zehirli değildir, ağaçta çıkan mantarlar yenilebilir, sütlü mantarlar zehirsizdir, güzel kokan mantarlar yenilebilir' gibi genellemelerden kesinlikle uzak durulmalıdır. Bir diğer konu ise önce en ölümcül mantarlar, ardından ise kolay tanımlanabilen en lezzetliler öğrenilmelidir. Mantarları hobi edinecek bir kişi öncelikle bilimsel birkaç kitap edinilmeli ve detaylıca incelemelidir. Ardından yerli ve yabancı kaynakları internet üzerinden taramalı ve okunmalıdır.

Ormana gittiğinde ise doğru tanımlama için mantarları kökleriyle birlikte bir bütün olarak toplamalı ve öyle tanımlamaya çalışılmalıdır. Kitaplara ulaşmak zorsa sosyal medyadaki mantar gruplarında fotoğraflar paylaşarak tanımlama konusunda destek alınabilir. Bir mantar doğru tanımlansa ve türünden emin olunsa dahi ilk kez tüketiliyorsa en fazla 40-50 gram yenilmelidir. Ayrıca her zaman tükettiğimiz bir mantar dahi olsa her mantar türünden birkaç adet bir kenara ayrılmalıdır. Herhangi bir zehirlenme durumunda bu mantarları doktora gösterdiğimizde en azından nasıl bir zehirlenme olduğu kolayca tespit edilebilir ve ona göre destekleyici tedavide bulunulabilir” diye konuştu.