Aldatmak, kandırmak, olanı gizlemek, olmayanı olmuş gibi göstermek demektir. Dürüstlüğün unutulduğu, doğruluğun rafa kaldırıldığı ortamların hakimiyeti aldatmanın elindedir. Aldatmak şeytanın en büyük özelliğidir. O, yollarımızın üzerine tuzaklar kurarak, bizi rabbimizden
uzaklaştırmakta, yanlışa sevk ederek , çirkini güzel göstererek bizi aldatmaktadır.
İnsanoğlu, aldanmaya meyillidir dostlar. Hele de karşısındaki azıcık vicdanlara dokundu mu, azıcık duygu sömürüsü yaptı mı karşısındakini en güzeliyle aldatabilir. Rabbimiz bu özelliğimizi bildiği için şeytanın ve nefsimizin aldatmalarına karşı bizleri sürekli uyarmaktadır. Uyanık davranmamız, açık gözlü olmamız, şeytanın oyunlarına gelmememiz için bizlere kutsal kitap göndermiş, bir de peygamber göndererek bizleri desteklemiştir.
Şeytanın aldatmalarına karşı bizleri uyaran Allah, insanın insanı aldatmasını da kesin bir dille yasaklar. Aldatan ancak kendisini aldatmış olur. Efendimizde bizi aldatan bizden değildir buyuruyor. Peki dostlar insan insanı nasıl ve neden aldatır?
İnsan insanı daha çok kazanmak için aldatır. Çarşıda pazarda esnaflık yapan, satıştan çok aldatmadan kazanan insanlara rastlamışsınızdır mutlaka. Meyvenin çürüğünü tezgahın arkasından poşete doldurup müşterisine veren insan, aslında üç kuruş uğruna kul hakkına girdiğini bilmez mi?
Eve götürüldüğünde yarısı atılan meyve, çocukların kursağına gidecekken çöpe gitmektedir. Bunun gibi üç liralık malı otuz liraya satmak, kaliteli olmadığı halde dünyanın en kaliteli ürünüymüş gibi pazarlamak ta aldatma çeşitlerindendir. İmkanı olmadığı halde yıllarca para biriktirip o ürünü alan kişi üç gün kullanamadan ürün ziyan olmaktadır. Bu aldatmak değil de nedir?
İnsan aldatmanın bin bir çeşidini icat etmiştir. Pazarda aldatan esnaftan tutunda, evde ailesini ve çocuklarını aldatan, mirasta kardeşlerini aldatan, sevmediği halde seviyormuş gibi görünüp, arkadaşını aldatan insan, her bir durum için ayrı maskeler kullanır adeta.
Aldatmanın en acımasızına aile hayatlarında şahit oluyoruz. Özellikle eşler, kadın erkek fark etmeksizin aldatıyor karşı tarafı. Bazen geçici hevesler uğruna yaşanıyor bütün sıkıntılar. Şeytan işlenilen haramı güzel gösteriyor insanoğluna. Eşinin ilgisizliğini, bakımsızlığını, fakirliğini sebep olarak sunuyor. Hep onun yüzünden. Senin bir günahın yok bu işte diyerek aldatıyor gönüllerimizi.
Bu gün her iki tarafında evli olduğu aldatma tipleri çok yaygın dostlar. İnsanlar iki aileyi yıkıp yeni bir aile kurmaya çalışıyor. Çoğu zaman aile kuramadıkları, yıkılan ailelerin de yeniden toparlanamadığı olaylar yaşanıyor. Aldatan kaybettiğinin kıymetini anlasa da güven duygusu zedelendiği için, hiçbir şey eskisi gibi olmuyor olamıyor.
Elimizde olanın kıymetini bilmek, elimizde olanla yetinmek, şükretmeyi ihmal etmemek,her anlamda aldatmanın, aldanmanın önüne geçecektir dostlar. İnsan eşini, müşterisini, dostunu, sevdiklerini aldattığında aslında kendini aldatmaktadır. Sevilmeyen, güvenilmeyen bir insan olmayı kimse istemez. Hele de rabbinin huzuruna böyle bir günahla gitmeyi hiçbir Müslüman istemez. Kendi elimizle kendimizi ateşe attığımızın farkında olmalıyız. Ne aldanan, nede aldatan olmamak duasıyla.
Hayırlı cumalar dostlar.