info @ giresunguncel.com.tr

Geçen haftaki yazımızda insan vücudundaki önemli organlardan birini yani kalbi konuşmuştuk. Bu haftaki yazımızda da diğer önemli organımızı konuşalım dostlar: Dilimiz.
Allah insan oğlunu en üstün yeteneklerle donatıp dünya hayatına öyle gönderdi. Diğer varlıklara vermediği üstün payeleri insana verdi. Ona halifem dedi, akıl etmeyi, fikir yürütmeyi ve de en önemlisi dili kullanma yeteneği olan konuşmayı insana nasip etti.
Dil. Ağzımızın içinde etten, kemiksiz bir organ. Nereye eğersek o tarafa dönen, biz ne istersek onu söyleyen, iletişim kurma aracımız. Allah dikkatli kullanalım diye, önüne dişleri ve dudaklarımızı koymuş. Adeta muhafazaya almış dilimizi. Çok tesirli bir iletişim aracı olduğu için, kullanımı konusunda hassas olmamızı emretmiştir yaratan.
Dil tatlı olduğunda dostlar, yılanı bile deliğinden çıkaracak güce sahiptir. En güzel ve sağlam dostluklar bir selamlaşma ile başlar. Dualı bir ağız ve dil, yaratanın en güzel nasibidir biz kullarına.
Gönüller tatlı dille fethedilir, kardeşlik köprüleri tatlı dille kurulur. Küskünlükler tatlı dille son bulur.
Dil acı olduğunda dostlar insanın ruhunu yaralar. Dil yalana ve dedikoduya döndüğünde, yıpratır, kendi de yıpranır. Yalan ve dedikodu, büyük günahlardandır. Allah özellikle bu günahlardan uzak durmamızı, dilimizi tutmamızı, nefsimizi kontrol altına almamızı emreder. Dedikodu yapmak, insanları arkadan çekiştirmek, yalan konuşmak, küfürbaz olmak dilin afetleri olarak bizi felakete sürükler. Uçurumun kenarına gelen insanı, bu durumdan Rabbine sığınmak kurtaracaktır.
Etrafımızda vardır, ağzı dualı, tatlı dilli yaşlılarımız. Örnek alınacak, hayatımızın baş köşesine oturtmamız gereken hazinelerimizdir onlar. Ne yaparsanız hizmet adına dua olarak size geri döner. Öpülesi elleri dua ile yaratana açılır. Gül kokulu dudakları mırıldanır en güzel duaları. Bizim afetimiz olan dil, cennet sebebine dönüşür yaşlılarımızda olunca.
Ağzı besmeleli gençlerimiz var bizim. Allaha ibadetle büyüyen, arşın gölgesinde gölgelenmeyi hak edenler onlar. Allahın seçkin kulları. Hz. Peygamberin ümmetim diye şerefle öğüneceği grup onlar. Ne de çok yakışıyor ağızlarına Allahın selamı. İnanın dostlar, ağzı dualı yaşlılarımız, Rabbine ibadetle büyüyen gençler, süt emen yavrular hürmetine Rabbim merhamet ediyor bizlere. Onlar olmasa Allahın azabı yağardı üzerimize.
Gönüller yapalım diye Allahın hizmetimize sunduğu dilimizle gönüller yıkıyorsak eğer, dilimizi veriliş gayesine uygun kullanmıyoruz demektir. Gönüller yapmanın en gerekli olduğu yer de öncelikle ailemizdir. Eşlerin birbirine tatlı dille muamele ettiği ailede çocuk tatlı dilli olmayı öğrenir. Sürekli kavganın olduğu, eşlerin birbirini dilleri ile yaraladığı evlerde, çocuk huzursuzluğu, mutsuzluğu öğrenir. Böyle evlerde mutluluk aile bireylerine çok uzaktır.
Ellerimizle mutluluğu uzaklaştırmayalım evlerimizden, çocuklarımızdan. Dilimiz tatlı olursa, evimiz huzurlu, aşımız lezzetli, hayata bakışımız pozitif olur. Sevilen, sayılan, özlenen bir insan olmayı kim istemez ki?
Rabbim bizlere dilimize hakim olmayı, onu güzel kullanmayı nasip eylesin. Bizleri dilin afetleri diyebileceğimiz davranışlardan uzak eylesin duasıyla.
Hayırlı cumalar dostlar.