info @ giresunguncel.com.tr

Mutluluk, insanın huzurlu hissetmesidir. Gönlün, kalbin, vicdanın sızlamadan çalışmasıdır. Bilim adamları mutluluğu insanın iç huzuru olarak tanımlar. İslam anlayışına göre mutluluk, her iki cihanda Allahın rızasını kazanmak, dünyada onun emirleri doğrultusunda yaşayıp cenneti hak etmektir.
Bazılarımız için mutluluk, parada, rahat bir hayat sürmekte saklıdır. Çok paranın saadet getireceğine inananlarımız, bunun için gece gündüz uğraşır. Belki bir gün çok paramız olur, ancak kaybettiğimiz sağlığımız, gençliğimiz geri gelmeyeceği için bir faydası olmaz. Anlarız ki mutluluk çok mala sahip olmak değil, var olanı sağlıkla, sevdiklerimizle kullanabilmektir.
Bazılarımız için mutluluk, evlat sahibi olmaktır. Hele de erkek evlat sahibi isek bunu bir üstünlük olarak görürüz. Kız evlat sahiplerine acıyarak bakarız. Biz erkek evlat sahibi olmakla hem dünyada, hem ahirette en üstün mertebeleri hak ettiğimizi düşüne duralım, peygamberimizin üç kızı olanı, onları yetiştireni cennetle müjdelediği hadisini unuttuğumuzu fark ederiz. Mutluluk, kız erkek, cinsiyet ayrımı yapmadan bir evlada sahip olmanın huzurunu hissetmektir. Mutluluk, sağlıklı evlat verdiği için yaratana sonsuz şükretmektir. Mutluluk kız çocuklarımızın, şefkatle başını okşamak, onları hayata en güzeliyle hazırlamak, gözlerindeki ışığı söndürmemektir.
Bazılarımız için mutluluk, makam, mevki sahibi olmaktır. Elde ettiğimiz koltuğu, hiç kaybetmeyecekmiş gibi davranmaya başladığımızda, insanları küçük gördüğümüzün farkına bile varamayız. Biz bu makamı hak etmişizdir. Sonuna kadar nimetlerinden haram helal bakmadan istifade etmek bizi mutlu eder. Aslında mutlu olduğumuzu zannederiz. Makamlar, mevkiler, o mevkileri işgal eden insanlar gelip geçici varlıklardır. Asıl olan o makamın hakkını verebilmektir. Bize emanet edilen görevleri hakkıyla yerine getirebilmek, asıl mutluluk işte buradadır.
Bazılarımız için mutluluk, ne parada pulda, ne makam ve mevkide, ne de evladın cinsiyetindedir. Mutluluk, huzurla içilen bir tas çorbada, aynı sofranın etrafında, bölüşülen bir lokma ekmektedir. Mutluluk, akşam olunca günün yorgunluğunu, çocuklarının gülümsemesiyle dağıtan babanın yüreğindedir. Evinin temizliğini yaparken annenin, gayretinde, çabasındadır mutluluk. Var olanı, var edene şükrederek kullanmanın adıdır mutluluk.
Bazılarımız için mutluluk, başkalarının mutlu olmasından geçer. Etrafımızdaki insanlar mutluysa bizde mutlu oluruz. Bütün imkanlarımızı etrafımızdaki insanlar mutlu olsun diye seferber ederiz. Elimizdekileri paylaşır, dertleriyle dertlenir, sevinçleriyle mutlu oluruz. Aslında inancımız, terbiyemiz böyle olmasını emreder bizlere. Müslüman, yaşadığı toplumdan soyutlanarak mutlu olamaz. Ülkesinin derdi onun da derdidir. Dünya Müslümanlarının huzuru onun da huzurlu bir yaşam sürmesine neden olur.
Mutluluk, bazen gönül huzuruyla kılınan bir namazda, bazen paylaşılan bir dilim kuru ekmekte karşımıza çıkar. Bazen de temiz suya kavuşan bir çocuğun, karanlıkları yırtarak aydınlatan gülümsemesinde hissettirir kendisini. Yeni bir mevsim, büyüklerimizin içten duaları, yeni doğmuş bir bebeğin ağlaması. Bizi mutlu edecek, kendimizi iyi hissettirecek o kadar çok güzellik var ki. Görebilene, hissedebilene. Mutluluk, mutlu olmak isteyene, küçük şeylerde mutluluğu yakalayabilene sunar kendisini. Yeter ki biz mutluluk için bahaneler arayalım.
Rabbim bizleri iki cihanda mutlu eylesin.
Hayırlı cumalar dostlar.