giresunguncel @ gmail.com

Tarihimizin en trajik ama destansı olaylarından biridir Sarıkamış Çevirme Harekatı …
Bugün aynı plan uygulanacaktı. Bu gerçekten maalesef kimsenin haberi yok. 
‘Vurun abalıya’ misali birilerini öğrenmeden, araştırmadan suçlayıp duruyoruz. Harekatın yapıldığı coğrafyada aynı koşullarda başka askeri seçeneğin maalesef olup olmadığını araştırmıyoruz. Erzurum, Ardahan ve Kars arazi yapısından bir haber olanların ahkam kesmelerine aldırmayın. Onlar, ömürlerinde Türk haritasını önlerine alıp, Sarıkamış ve çevresini incelemiş bile değiller. İncelemiş olsalar, en azından 22 Aralık 1914 ile 5 Ocak 1915 arasındaki olayları daha serinkanlı değerlendireceklerdi.
Kimsenin avukatı değiliz ancak 2000-2400 metre rakımlı ağır kış şartlarının hakim olduğu coğrafyada, yoğun kar yağışı ve tipi altında hedeflerine ulaşmak için yürüyen kahramanların yazdığı bu destana saygılı olmalıyız. Destanlar kahramanlık öyküleridir.
1685 ortalama rakımlı Pasinler ovasından kuzeye doğru yürüyerek önce 2000 metre rakımlı dağları aşarak 1600 metre rakımlı Narman önlerine oradan da 1300 metre rakımlı Oltu’ya varıp, burada 36 yıldır esaret altında yaşayan kardeşlerini kurtaranlar kahraman değil de ne?
Bu kahramanların yürüyüşü destan yazmak değil mi?
Ancak 1300 metre rakımlı Oltu’da başlayan ve kuş uçuşu 50 km. sonra 2250 metre rakımlı Kızılçubuk Köyü’ne 36 yıldır esaret altında yaşayan kardeşlerini kurtaranlar kahraman değil de ne?
Eksi 15-20 derece ve tipi altında 1760 metre rakımlı Gaziler çukurundan yürüyüşe geçerek, iki saat içinde kuş uçuşu 16 km. doğuda bulunan 2250 metre rakımlı Kızılçubuk Köyü’ne ulaşanların yaptığı destan değil de nedir?
Oltu’yu aldıktan sonra Göle yönünde yürüyüşe geçerek 22 km sonra Olur kavşağına, oradan da yoğun tipiye aldırmadan yürüyüşe devam ederek 16 km sonra Penek kavşağına varıp, 8 km güneydoğu yönünde bulunan Doğan Köy yerine, 1 km daha yürüdükten sonra Akşar’dan güneye dönerek 7 km içinde 465 metre tırmanıp 1765 metre rakımlı Ormanlı Köyü’ne ulaşan Allahuekber Dağlarıkardelenlerinin amacı, esaret altında yaşayan kardeşlerini kurtarmak değil miydi?
Bu ulvi amaç, yapılan yürüyüşü destanlaştırmıyor mu?
Tarihimize ve kahramanlarımıza haksızlık etmeyelim. Ormanlı köylüleri; ‘Bu tipide yürümeyin, dinlenin, yarın gidersiniz.’ diye yalvarırken onlar 1765 metre rakımlı Ormanlı Köyü’nden yürüyüşe geçip 4 km sonra 2050 metre rakımlı Allahuekber Dağları’nı oluşturan tepeleri birbirinden ayıran vadilere ulaşıp, bir kardelen misali kendilerini uğruna yola çıktıkları kardeşleri için feda etmediler mi?
Penek-Doğanköy kavşağından plan gereğince güneye dönüp, 10 kilometrelik yürüyüş sonrasında 1850 metre rakımlı Şenkaya üzerinden Gaziler’e yürüselerdi, Sarıkamış’ta bulunan Rus güçleri imha edilmiş olacaktı. Peki bu hatayı yapan kim? Kolordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa. Çevirme harekatı planı, Oltu alındıktan sonra doğu yönünde yürüyüşe geçip, 1760 metre rakımlı Gaziler çukurunda 9. Kolordu ile buluşulmasını öngörüyordu. Nitekim  9.Kolordu zamanında eksi 15-20 derece soğukta yürüyerek planladığı şekilde Gaziler’e gelip bayrağımızı gönderecekti. Ancak Hafız Hakkı Paşa’nın 10.Kolordu’nun 30 ve 31. Tümenlerini Göle yolu üzerinde Rusları takip etmek için yürüyüşe geçirdi. Çevirme planında bu yoktu. 30.Tümen emrinde görev alan yazarın büyük dedesi ve büyük dedesinin kardeşleri 30 Tümen emrinde görev alan ve 19 Kasım 1914’te Giresun’dan cepheye uğurlanan 3 bin kişilik Giresun 89.Alay mensubuydu. 25-26 Aralık 1914 gecesi Allahuekber Dağlarını aşarken şehit düştüler. 3.Ordu Komutanlığı’ndan istifa eden Hasan İzzet Paşa’da aynı planı kabul etmiş ancak kış koşullarından dolayı başarı saplanmasının imkansız olduğu gerekçesiyle istifa etmiştir. (Murat Bardakçı-Hürriyet, 26.12.2004)