giresunguncel @ gmail.com

İstiklal Savaşı’nda Garp Cephesi Fahri Vaizi


Alay Müftüsü Kurdoğlu Hacı Hafız Mustafa Zeki Hoca 13 Ağustos 1337(1921) tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi şu haberi veriyordu:
‘Dünkü Cuma namazını müteakip Hacı Bayram-ı Veli Camii şerifinde, Giresunlu Benam Ulema ve vaizlerinden Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi Hazretleri tarafından irad edilen hutbe ve mev’izenin tekrarlanmak üzere şehir ve kasabalara irsali şer’iyye vekaletince kararlaştırılmıştır. Heyeti Vekilenin de hazır bulunduğu merasimi diniyeyi takip eden Afgan sefiri kebiri Ahmet Han Hazretleri iki buçuk saat devam eden bu hutbe ve mevize için müddeti hayatımda dinlediğim en müessir dini hitap idi.’ tabirlerini kullanmıştır.

Kişiliğini böylesine anlatılan ve Giresunluların menkıbelerini hala efsane gibi anlattıkları bu din adamı 23 yaşında Hicaz Vaizi unvanını alarak ilmi yeterlilik göstermiş, Hac farizasını yerine getirdikten sonra parlak bir sınav sonu ‘En genç müderris’ unvanını ve mertebesini almıştı. 1325(1909)’de, 31 Mart hadisesinde sokağa dökülen asker arasına girerek kanlı olayları önlemiş ve Divan-ı Harp tarafından takdir edilmiş, Balkan ve 1.Dünya Savaşlarında Alay Müftüsü olarak çeşitli cephelerde vazife yapmış, Şam’ın sukutu sırasında kumandanlarını esaretten kurtarmış, Milli Mücadele başlayınca Kazım Karabekir Paşa tarafından Giresun’a cepheden gönderilerek gönüllü toplamış, bir alay teşkil etmiş, 17 Nisan 1336(1920) tarihinde ümit vapuru ile kuvvetini Samsun’a çıkartarak, Pontus ayaklanmasının bastırılmasında çalışmış, daha sonra Ankara’ya gelmiş, zafere kadar muhtelif olaylara müftülük hizmetine devam etmiş, Sakarya’dan sonra Cephe Fahri Vaizi unvanını almıştır. Bütün Garp Cephesini dolaşmış, vaazlar vermiş, takdirnameler almış, Büyük Millet Meclisi Heyeti cepheleri ziyaret ederken hoca ile konuşmuş ve izlenimlerini anlatan heyet üyelerinden Maraş Mebusu Hasip Bey şöyle demiştir; ‘Cephenin her tarafında ismi ve himmeti malum olan Müderris Hacı Mustafa Zeki Efendi Hazretlerini dinledik. Vecit ve heyecan o nispette benliğimize hakim oldu ki, zafere olan ümidimiz iman halini aldı. Ordumuz ve cümlemiz, bu manevi mürşitler ile her zaman iftihar edebilir.’

Zaferden sonra hemşehrilerinin kısaca, Kurt Hafız Koca olarak andığı Müderris Mustafa Zeki Efendi ölüm tarihi 3 Mayıs 1954’e kadar hayırlı her hareketin başında ve içinde hizmetlerine devam etti. Yakınları onun yarım yüzyılı aşmış vatan hizmetinin olaylarını günlük halinde cep defterlerinde topladığını söyler.
Bu bakir gerçekleri yaşayan nesile neler anlatmaz?
Hacı Hafız Müderris Mustafa Zeki Hoca;
Garp Cephesi Fahri Vaizi Alay Müftüsü Kurdoğlu Hacı Hafız Mustafa Zeki Efendi, Afgan Büyükelçisi Ahmet Han’ın konuşması için ‘Hayatımda dinlediğim en tesirli dini hitap idi…’ dediği, ömrü imanla örülü, cesaretin bin bir tecellisi geçmiş din adamı…
Vatanı adım adım dolaşmış, istiklal için, cihadın şeref ve kutsiyetini anlatmış, maneviyat eri…
Bulan Eski Camii karşısındaki alana, Bulancak Belediye Meclisince tüm partilerin oy  birliğiyle ‘Kurdoğlu Hacı Hafız Meydanı’ adı verilmiştir. Yine bu alana  oy birliği ile Mustafa Zeki Efendi’nin büstü dikilmiştir.