info @ giresunguncel.com.tr

Güzel dinimizin beş temel esasından biri de kurban ibadetidir. Zengin olan Müslüman’ın yaptığı, fakirleri kurbanının etinden faydalandırdığı, birlik, beraberlik kokulu bir ibadettir kurban. Zengin olanlar, Allahın emri gereği kestikleri kurbanlarını paylaşırlar eş, dost ve ihtiyaç sahipleriyle. Belki de et yemek için kurbanı gözleyen minicik yüreklere bayramı yaşatmanın adıdır kurban
Başkanlığımız dünyanın her yerinde kurban organizasyonları yapıyor dostlar. Halkımızın emanet ettiği kurbanları, ihtiyacı olanlara ulaştırıyoruz. Afrika’nın en ücra yerlerinden tutunda, balkanlarda, Türki cumhuriyetlerde, Filistin’de yani nerede mazlum varsa orada emanetlerimiz buluşuyor bekleyenleri ile. Aynı şekilde yurt içinde de bu organizasyon devam ediyor.
Kurban yakınlaşmak demektir dostlar. Allaha, onun güzel rızasına, Hz. Muhammed Mustafa’ya yakınlaşmak demektir. Ayetin ifadesiyle biz biliyoruz ki, kurbanların ne etleri, ne de kanları Allaha ulaşır. Ona ancak bizim amellerimiz ve niyetlerimiz ulaşır. Biz kurbanı yaratanımız emrettiği için kesiyoruz. İslam toplumundaki kaynaşma, yardımlaşma duygularını yaşatmak için kesiyoruz. Sadece toplum olarak değil, kocaman bir İslam coğrafyası olarak,birbirimizi bırakmadığımızı, unutmadığımızı göstermek için yapıyoruz bu ibadeti. Yoksa hayvanlara eziyet olsun diye değil.
Kıymetli dostlar, kurban edilecek hayvanlarda mutlaka belli özellikler olmalıdır. Her hayvandan kurban olmaz. Hayvana kesim esnasında eziyet edilmemelidir. Bu yüzden kesim işinin ehil insanlar tarafından, usulüne uygun olarak yapılması çok büyük önem arz etmektedir.
Yollarımızı gözleyenler var dostlar. Hem ülkemizde, hem de dünyanın dört bir köşesinde. Ay yıldızı bekleyen, umudunu bizlere bağlamış binlerce Müslüman tarafından bekleniyoruz. Belki bizim bağışlarımız sayesinde yılda bir kez sofralarında et pişecek. Bizi hiç tanımadan bizlere dua edecekler. Amel defterlerimize artı puan olarak eklenecek bütün bu güzellikler.
Kurbanımızı kendimiz de kesebiliriz dostlar. O zaman da efendimizin tavsiyesiyle üçe ayırmak gerekiyor etleri. Bir kısmını kendimize, bir kısmını eş dost akrabaya, bir kısmını da, fakirlere. En yakınımızdan başlayarak, ikram etmeliyiz etleri. Sevindirmeliyiz mahzun olan yürekleri. Gülümsemeli fakirin yüzü. İşte o zaman bayram bayram gibi yaşanır dostlar.
Çocukluğumuzun kurban bayramlarını hatırlıyoruz değil mi? Erkenden kalkılır, erkekler namaza giderdi. Dönüşte kurban kesilir, bir miktar etinden pişirilir ve kahvaltı da yenirdi. Çocuk yüreğimizle kesilen hayvanlara çok üzülürdük. Ama onların cennet bahçelerinde otladığını öğrenmek bir nebze de olsa su serperdi yüreğimize. Bayramlıklarımızı giyer, büyüklerimizin ellerinden öper, harçlık, şeker ne olursa toplardık. En güzeli de paylaştırılan kurban etlerini biz dağıtırdık. Annemin selamı var. Bayramınız mübarek olsun parolasıyla ulaşırdı etler yerlerine.
Bayramı bayram yapana hamd olsun. Bayramı güzelleştiren mümin yüreklere selam olsun. Emanetlerini başkanlığımıza teslim eden kardeşlerimiz, hiç şüpheniz olmasın. Emanetler yerine ulaştırılacak. Bu konuda başkanlığımızın internet sitesinden, il müftülüklerinden, diyanet vakfı şubelerimizden ve din görevlilerimizden bilgi alabilirsiniz.
Hep birlikte bayram sevinçlerini yaşayabilmek duasıyla.
Hayırlı cumalar dostlar.