info @ giresunguncel.com.tr

Allah kadını, kendine kul, habibine ümmet, erkeğine eş olarak yarattı. Anne olarak cenneti, ayakları altına serdi. Erkeğin aldığı her türlü sorumluluğu kadının da üstlenmesini istedi. Birini diğerine üstün olsun diye değil, birlikte sorumluluk alıp hayatı paylaşsınlar diye dünya hayatına gönderdi.
Kadın hayatı yaşanılır hale getirendir dostlar. Aile hayatının temeli, erkeğin her zaman yoldaşı, destekçisi olan örnek kadınlardan bahsedeceğiz bu günkü yazımızda. Onları tanımamız, örnek almamız açısından çok önemlidir dostlar.
Bu örnek kadınların birincisi efendimizin ilk eşi, Müminlerin annesi Hatice validemizdir. İlk Müslüman, efendimizin çocuklarının annesidir Hatice validemiz. Cennet kadınlarının da öncüsüdür o. Zengin bir kadın olan Hatice validemiz, malını İslam yoluna harcamaktan da çekinmemiştir. Peygamberimize inanan ilk Müslüman o dur. Efendimiz Hiradan korku içinde döndüğünde yaşadığını  anlamlandırmakta oldukça zorlanmıştı. Onu Hatice annemiz teselli etti. Korkma. Sen insanlara iyilik eder, garibi, yetimi kollarsın. Allah seni utandırmaz diyerek destek olmuştu gönlünün efendisine. Peygamberimizin sığındığı en güvenli limandı Hatice validemiz. Sabrın, ferasetin hayat bulmuş hali, İslam kadınlarının öncüsü, örneğidir Hazreti Hatice. 
Efendimiz onu hiçbir zaman unutmamıştır. Hep hayırla yad etmiştir. Arkadaşlarına sırf Hatice’ye olan sevgisinden dolayı ikramda bulunmuştur. 
Müslüman kadınlar olarak, hep peygamberimiz gibi eşimiz olsun isteriz dostlar. Ancak şunu hiç unutmamak gerekir ki, peygamberimiz gibi eşe sahip olmak için Hatice gibi olmak gerekir. İşte bunu başarabilirsek peygamberimiz gibi bir eşe sahip olabiliriz.
İslam’ın örnek kadınları söz konusu olduğunda Hacer annemizi zikretmeden geçemeyiz dostlar. İbrahim peygamberin eşi, İsmail peygamberin annesi, şehirlerin anası Mekke’nin kurucusudur Hacer annemiz. 
Hazreti İbrahim, Hacer annemiz ve oğlu İsmail’i bu gün Kabe’nin olduğu yere getirip bırakmıştı. Bizi burada bırakmanı Allah mı emretti sorusuna evet cevabını alan Hazreti Hacer, öyleyse o bize yeter diyerek tevekkülün en güzel örneğini ortaya koymuştur. O zamanlar Mekke şehri henüz kurulmamıştır. Çölün ortasında, suyun olmadığı bu yerde bir kadın, çocuğuyla birlikte rabbine emanet edilmişti. Çocuk acıktı, susadı. Hazreti Hacer bir sağa, bir sola koştu. Bebeği için yiyecek bir şey bulma ümidiyle çabalıyordu. Allah, İsmail’in ayakları dibinden zem zem suyunu fışkırttı. 
Hacer validemizin, bu koşuşu, Safa ve Merve tepeleri arasındaki bu arayışı bu gün hacda yapılan say ibadetinin temelini oluşturdu. Say haccın vaciplerindendir ve Hacer annemizden kalma bir ibadettir. Say bir kadının gönlünü rabbine açmasını, çaresizliğini itiraf ederek sadece alemlerin rabbine yönelmesini anlatır bizlere. Allah kendine inanan, ona sığınan kulunu asla yalnız bırakmaz.
Hacer validemiz ve İsmail peygamberden sonra burada Mekke şehri kuruldu. Bir annenin temellerini attığı bu şehir, Ümmül kura yani şehirlerin anası ünvanını aldı.
İki kadın ve daha sayabileceğimiz kadınlar, İslam toplumunun şekillenmesini sağladılar. İmkansızlıklar içinde ama hep yaratana güvenerek başardılar. İsimlerini İslam tarihine altın harflerle yazdırdılar. Bize düşen onları tanımak, genç kızlarımıza tanıtmak ve onları örnek almaktır. Rabbim her birinden razı olsun ve bizleri onlara cennette komşu eylesin duasıyla.
Hayırlı cumalar dostlar.